(Nasuhizade Şeyh Mehmed Efendi’nin fıkrasıdır) Bülbül-i Bağistan-ı Kur’ân, Üstad-ı Ekremim, Efendim Hazretleri!.. Mürşid-i ekmel, şeyhim Hacı Rahmi Sultan Hazretleri, seferberliğin ikinci senesinde irtihâl-i dâr-ı beka buyurdular. Burdur’u teşrifinizden bir ay evvel, merhum Rahmi Sultan ile beraber bir câmi-i şerifte birkaç cemâatla bulunmakta iken, sükût-ı hâl-i murakabeye varıldı. Ba’zı veliler ruhanî teşrif buyurdular. Nihayette, siz Üstadım teşrif buyurdunuz. Bir cezbe-i Rahman zuhur ile uyandım, kendime geldim. Bir ay sonra Burdur’u teşrif ile, ba’zı yevm sohbet-i irfaniyenizde bulunup ruhlarımıza gıda bahşolundu. Şu tulûâtımı arza ictisâr ediyorum, halka-i hakîkatta devrandadır ol mübârek Üstad. Kavuşturdular ruhunu, ervâh-ı Enbiyaya ânın. Mest-i müstağrak olup hayrettedir ol mübârek Üstad. Mübârek Kur’ân’ın dellâlısın dediler âna. Sözleri cândır, onu tutmayan ruhsuzdur hemân. Bütün söylediği nur-u hikmettir ânın. Mi’rac-ı ruhânîde devrandadır ol mübârek Üstad. Kalbim içre feyz-i Nur’un görmüşem hemân.İçi umman-ı vahdette,dışı sahrayı kesrette görünür Üstad. Dünyada, uhrada refik olalım âna. Umarım Mevlâm ihsân eder biz âciz kullarına, Nasûhizâde Mehmed, söyledi hemân bu sırları. Hazine-i Kur’ân’ın bir miftahıdır Hazret-i Üstad. Nasûhizâde Şeyh Mehmed Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||